61akbulut61
  oku adam ol baban gibi eşşek olma sence virgül nereye konmalı???
 

Finansman: İşletmenin ihtiyacı olan fonların sağlanmasıdır.
Finansal yönetim: İşlemenin ihtiyacı olan fonların sağlanarak uygun varlıklara yatırılmasıdır.

Sermaye bütçelemesi: Sermayenin uzun süreli varlıklara yatırılmasıyla ilgili kararlar sürecidir.
Finans: Kişi yada kurumların faydalanabileceği para,fon ya da sermaye anlamına gelir.
Finansal yönetimin 3 tane genel amacı vardır.
1-Karı en yükseğe çıkarmak
2-Pay başına gelirleri en yükseğe çıkarmak
3-İşletmenin piyasa ( Pazar ) payını en yükseğe çıkarmak
Finansal yönetimin fonksiyonlarını 3 başlık altında toplamak mümkündür.Bunlar
1-Yatırım kararları
2-Finansman kararları
3-Dividant kararları
1-Yatırım Kararları
Finans yöneticisinin vereceği kararlardan hemen hemen en önemlisi yatırım kararlarıdır.İşletmeler sahip oldukları kıt kaynaklarını,çeşitli seçenekler arasında en uygun olanı seçerek kullanmak durumundadır.İşletmeler faaliyet özelliklerine bağlı olarak çok sayıda kısa ve uzun vadeli reel ve finansal varlıklara yatırım yapmak durumundadırlar.Sermayenin uzun süreli varlıklara yatırımı ( Sermaye Bütçelemesi) bu kararın en önemli rolü olup,gelecekte sağlanacak faydalar için seryameyenin uzun süreli yatırılmasını gerekli kılmaktadır.Yatırılan sermayenin sağlayacağı faydalar,gelecekle ilgili ve kesinlikle bilinmediğinden risk içerirler.Uzun süreli yatırımlarla ilgili risk,süre uzun olduğu için daha da artmaktadır.Dolayısı ile yatırımlardan beklenen getiri ile bu yatırımın taşıdığı risklerin birlikte ele alınması zorunludur.
Reel yatırımlara örnek olarak,makinalar,binalar,araç-gereçler gösterilebilir.
Reel olmayan yatırımlara ise teknik uzmanlık,patent,marka örnek gösterilebilir.
2-Finansman kararları
İşletmelerin faaliye geçebilmesi,faaliyetlerini devam ettirebilmesi için,çok sayıda varlıklara ihtiyaçları vardır.Dolayısı ile finans yöneticisinden,işletmeye gerekli olan varlıklara yönelik olarak fon ihtiyacını belirlemesi ve bu ihtiyacın en iyi şekilde nasıl finanse edileceğini ortaya koyması,gerekli fonların nereden,nasıl ve ne zaman karşılanacağına ilişkin kararları alması beklenir.
İşletmeler borçlanarak ya da öz sermaye kanalıyla kaynak sağlayabilirler.İki kaynak arasında temel farklılık; borçlanma durumunda işletmelerin,zarar bile etseler faiz ve anapara ödeme yükümlülüğü altında olmalarıdır.Genelde borçla finansmanın en önemli avantajı faizin gider olarak vergiden düşülebilmesidir.
Hisse senedi yoluyla finansmanda ise,faiz ve anapara ödemei gibi zorunlu bir ödeme söz konusu değildir.Faaliyetlerden kar elde edildiği halde,genel kurul kararıyla karın dağıtılmaması mümkündür.Ayrıca hisse senetlerinde vade olmadığı için anapara ödemesi gibi bir durumun olmaması nedeniyle hisse senedi yoluyla finansmanın riski borçla finansmana göre daha düşük olmaktadır.
Finansal yönetim; gerekli sermayenin ne kadarının borçla,ne kadarının öz sermaye ile finanse edileceği yanında,borçlanmanın ne kadarının kısa vadeli,ne kadarının uzun vadeli olacağına da karar vermelidir.Kısa ve ve uzun vadeli finansmanın bankalardan ya da finansman bonosu,tahvil gibi finansal varlıklarla tasarruf sahiplerinden sağlanabilir.İşletmenin niteliğine,ekonominin koşullarına bağlı olarak çeşitli finansman seçeneklerinin maliyeti ve riski farklılık gösterebilir.
Finansal yönetime düşen görev,çeşitli seçenekleri risk ve maliyet açısından karşılaştırarak işletmeye en uygun gelecek bir bileşimi oluşturabilmesidir.
Önemli:İster kısa vadeli,ister uzun vadeli yatırımlar olsun kararlar daima yatırımın riski ile getirisi karşılaştırılarak verilmelidir.Daha riskli yatırımlardan daha fazla getiri beklenmelidir.
3-Dividant kararları
Finansal yönetimin üçüncü önemli karar alanı da dividant ya da kar payı dağıtımı ile ilgilidir.Dividant kararları,faaliyetlerden sağşanan karların ne kadarının işletmede ne kadarının ortaklara dağıtılacağı ile ilgilidir.Yine kar dağıtım politikası belirlenirken,kar dağıtılması sonucunda işletmenin azalan fonu yerine sağlanacak ilave fonların maliyetinin ne olacağı gibi durumların analiz edilmesi gerekir.Kar dağıtımında halka açık olan ve halka açık olmayan anonim şirketlerde sermaye piyasası kanuna göre bazı farklılıklar söz konusudur.
Gerek finansmanla ilgili karalar,gerekse yatırımla ilgili kararlar,ancak işletmenin içsel ve dışsal kaynaklardan sağlayacağı çok sayıda analiziyle alınabilir.Dolayısı ile finans yöneticisinin,finansal öngörülerde bulunma,finansal piyasalardaki artan kısa ve uzun dönemli fonların etkilerini değerlendirme,yatırım alternatiflerinin işletmenin değeri üzerindeki potansiyel etkilerini araştırma,dividant politikalarını ve sermaye yapısını oluşturma,fiyatlama politikasını değerlendirererek bunun işletmenin satışları ve karları üzerindeki etkilerini saptama,potansiyel birleşme ve satın almaları analiz etme ve zaman zaman da uluslar arası iş fırsatlarını değerlendirme gibi her geçen gün artan,çok sayıda fonsiyonu vardır.Finans yöneticinsin;işletmenin halka açılmasında,işletmenin tamamının ya da bir bölümünün satılmasında,mali açıdan yeniden organizasyonunda,konkordata önerilerinin kabulü ya da konkordata teklif edilmesinde,işletmenin tasfiye edilmesinde ve benzeri periyodik olmayan durumlarda da sorumluk alanı gelişmektedir.Görüldüğü gibi finans yöneticilerinin etkin kararlar verebilmek için çok değişik alanlarda temel bilgilerinin olması gerekir.Bu nedenle finans fonksiyonu,küçük işletmeler dışında belirli büyüklüğe ulaşmış pek çok işletmede belirli alanlarda uzmanlaşmış çok sayıda kişilerce yerine getirilmelidir.
Yukarıda belirtilen yüm bu finansal kararlar işletmenin piyasa değerini etkileyecektir.İşletmenin,piyasa değerini maximum yapmak amaçlanıyor ise,karar verilirken kararın işletmenin piyasa değerine olan etkisi düşünülmelidir.
Karın ne kadar dağıtılması gerektiği konusunda karar verilirken,karın işletmede kullanılmsıyla sağlanacak karlılıkla,ortaklara dağıtılması durumunda ortakların tatmini karşılaştırılır.
Finans yöneticisi: İşletmelerde yatırım ve finansman kararlarından sorumlu olan kişidir.

Finans Yöneticisi ( Haznedar )

 

Muhasebe Müdürü ( Kontrolör )

 

Finans yöneticinin ve Muhasebecinin Tipik Sorumlulukları






* Banka ilişkileri
* Nakit yönetimi
* Finansman
* Kredi Yönetimi
* Dividant kararları
* Sigorta
* Emeklilik fonlarının Yönetimi
* Mali tabloların hazırlanması
* İç Denetim
* Muhasebe
* Bordro işlemleri
* Kayıtların korunması
* Bütçelerin Hazırlanması


Ülkemizde işletmelerin büyük bölümünün küçük aile şirketi özelliği göstermesi nedeniyle haznedar ya da fon yöneticisi yerine,finansman müdürü,kontrolör yerinede muhasebe müdürü terimleri kullanılmakta ve bu iki fınksiyo aynı kişinin sorumluluğunda yerine getirilmektedir.Bu fonksiyonların aynı kişilerin sorumluğunda gerçekleştirilmesi durumuunda bu kişilerin bağlı olacağı tepe finans yöneticisi olmaktadır.Tepe Finans yöneticisi genellikle genel müdürü yardımcısı düzeyindedir.
Sabir varlıklara yatırım kararı ya da sermaye bütçelemsi faaliyetlerinden fon yöneticisi,muhasebe müdürü ya da tepe finans yöneticisi sorumludur.Ancak önemli yatırım projeleri,üretim,pazarlama ar-ge gibi alanlarda çok yakından ilişkilidir.Bu durumda bu alanlarda çalışanların da sermaye bütçelemesi faaliyetlerine katılmaları gerekmektedir.
Kar dağıtımı gibi kararlarda, yasa ve geleneklere göre yönetim kurulu ya da genel kurul kararı gerekmektedir.Yönetim kurulları,küçük ya da orta ölçekli yatırım harcamalarıyla ilgili kararları yöneticilere bırakabilmektte,ancak büyük ölçekte yatırım harcamalarında böyle bir durum söz konusu olmamaktadır.
Finansal Yöneticinin Görevleri
Finansal yönetici genel olarak fonların bulunması ve bunların harcanması yani yatırımı ile ilgilenmektedir.Kısaca para ile ilgili tüm işler finansal yönetimin faaliyetleri arasındadır.
Ayrıca;
Çağdaş finans yöneticisinin Görevleri:
* İşletmenin fon kaynaklarının bileşimine karar verme
* İşletmenin büyüklüğü ve gelecekteki büyüme hızını tespit etme
* Üretim miktarının,maliyetlerin ve satış fiyatının belirlenmesi
Günümüzde Finansal Yönetimin Amaçları:
*İşletmenin yatırım yapacağı varlıkların seçimi
* Varlıklar yatırılacak fon miktarının belirlenmesi
* Yatırılacak fonların nasıl ve hangi kaynaklardan sağlanacağının kararlaştırılması
* Finansal analiz,planlama ve denetim yapma
* Yatırım kar ve risk analizleri yapma
* Yeni yatırım alanlarının araştırılması
Finansal yöneticinin görevlerini oluşturmaktadır.Örneğin; Pazar alanlarının araştırılması,dağıtım kanallarının belirlenmesi gibi pazarlama biriminiilgilendiren konular ile,üretim planlaması,mal dağıtım politikası gibi işlevler ve muhasebe birimini ilgilendiren Finansal Tabloların hazırlanması Finansal yöneticinin denetiminde değildir.
Finans fonksiyonunu etkileyen etmenler:
Aşağıda bulunan etmenler,işletmenin fonlarını bulma,bu fonları kullanma ve koruma işlevini daha önemli hale getirmektedir.
* İşletmenin büyümesi (büyüme ile birlikte ihtiyaç duyulan fonların bulunması ve yönetimi daha da önem kazanmıştır.)

* Pazarın gelişmesi (Pazarların gelişimi rekabeti arttırmıştır)

*Rekabetin artması( Rekabetin artması firmaların kar marjlarını daraltmıştır)

*Enflasyonun artması( İşletmelerin çalışma sermayelerinin yetersiz jakmasına yol açmıştır.Enflasyon dönemlerinde ayıca ; gerçek olmayan aşırı karlar oluşur,yatırımın politikaları ölçüsüzleşir,yabancı kaynağa talep artarve uzun dönemli kaynak arzı daralır.

*Bazı sektörlerin öneminin artması ( Önemi artan sektörlerde finasns fonksiyonu daha önem kazanmıştır)

* Taşıma ve haberleşmenin hızlanması (Firmaları ek bir giderle karşı karşıya bırakmıştır)

* Genel Ekonomi politikasındaki değişmeler (Bu politika özellikle faiz oranlarının yükselmesine neden olmuştur.

İşletmenin amaçları
* Mal ve hizmet üreterek toplum refahını arttırmak
* İşletmede istihdamı sürekli kılmak
* İşletmenin sürekliliğini sağlamak
* Üretimi ve satışları arttırmak
* İşletmenin Pazar payını arttırmak
* İşletmenin büyümesini sağlamak
* İşletmenin karını maximum yapmak
* İşletmenin değerini maximum yapmak
Yukarıda sayılan amaçlardan ilk üçü sosyal amaçlar olarak nitelendirilirken,diğerleri son iki amaca hizmet ederler.Sosyal amaçlar daha çok vakıf,dernek,KİT gibi kurumlar için öncelikli amaç olabilmektedir.Özel işletmeler için ekonomik amaçlar öncelikli olup,sosyal amaçlar ikinci derecede gözetilen amaçlar olmaktadır.
Karı En Yükseğe çıkarma Amacı ( Kar maksimizasyonu ) Kar maksimizasyonu amacının en önemli iki eksikliği Zaman ve Risk faktörlerini dikkate almamasıdır.
Günümüzde klasik “ kar maksimizasyonu yerine,çağdaş ve bu amacın eksikliklerini tamamlayan “ işletme değerini maksimum yapma,hissedarların servetini ya da varlıklarını maksimum yapma” şeklinde ifade edilen amaç,nihai amaç olarak benimsenmektedir.
İşletmenin Piyasa değerini Maksimum yapma Amacı ( Değer maksimizasyonu )
İşletmenin cari piyasa değerini maksimize etme ya da hissedarların varlıklarını maksimize etme,işletmenin gelecekte beklenen gelirlerinin şimdiki değerinin maksimum edilmesi anlamındadır.
Piyasa fiyatı : Hisse senetlerinin piyasadaki arz ve talebe bağlı olarak belirlenen fiyatıdır.

Finansal Yönetim ve İlişkide Bulunduğu Disiplinler
Muhasebe: Finans yöneticisi karar vermede sık sık muhasebe verilerinden faydalanır.Genellikle muhasebeciler,geleceği öngörmede ve geçmişi değerlendirmede yönetime yardımcı olacak verileri ve finansal raporları hazırlamaktan sorumludurlar.
Finans yöneticinin başlıca ilgi alanı işletmenin nakit akışlarıdır.Nakit akışları finanslama ve yatırım kararlarının uygunolup olmadığını ortaya koyan en önemli faktördür.Nakit akışlaının saptanmasında ise muhasebe verilerinden faydalanmak gerekmetir.
Küçük ya da orta boy işletmelerde muhasebe ve finansman görevleri aynı kişiye ya da bir gruba verilebilmektedir.Bu durumda yukarıda ayrılmış görevleri açık olarak görmek zordur.
İktisat: İktisatta finansal yönetimle ilgili iki alan mikro ekonomi ve makrı ekonomidir.Mikro ekonomi işletmelerin,bireylerin ve ailelerinin iktisadi kararlarıyla ilgilenir.Makro ekonomi ise ekonomiyi bir bütün olarak ele alır.
Tipik olarak bir işletme, ekonominin genel durumuyla çok yakından ilgili olup,yatırım için para ve sermaye piyasasına bağlıdır.Dolayısı ile fnans yöneticisi,kredinin elde edilebilirliliği ve fonların maliyetine,parasal politikaların nasıl etkileyebileceğini anlamak ve bilmek durumundadır.Aynı zamanda finans yöneticisi,mali politikalarda ve mali politikaların ekonomiye etkileri konusunda da uzmanlaşmış olmalıdır.
Finans yöneticisi mikro ekonomiden,özellikle uzun vadeli yatırım kararları almada,nakit,stok ve alacakların yönetiminde faydalanır.
Pazarlama,üretim ve Kantitatif Yöntemler: Finansal yönetim ile ona ikinci derecede fonksiyon gören disiplinler pazarlama,üretim ve kantitatif yöntemlerdir.Bu disiplinler,finans yöneticisinin günlük kararlarıyla dolaylı olarak ilgilidir.Örneğin,finans yöneticisinin pazarlamada yapılacak yeni ürün geliştirmelerinin ve yeni pazarlama yöntemlerinin,işletmenin öngörülen nakit akışlarına ve sermaye harcamalarına ekkilerini düşünmesi gerekir.Benzer şekilde,üretim sürecindeki değişikliklerin gerektireceği sermaye harcamalarını değerlendirmek durumundadır.Nihayet karmaşık yönetim problemleri analiz etmede,kantitatif yöntemlerden gittikçe artan bir biçimde faydalanılmaktadır.
Finansal Yönetim ve İşletmelerin Hukuki Yapıları
İşletmeler kuruluş aşamasında istedikleri yasal türü seçebilirler.Ancak hukuki şeklin seçiminde bazı yasal sınırlamalara da uyulması gerekmektedir.Söz konusu sınırlamaların bir kısmı işletmenin yer aldığı işkolu ve faaliyetlerin niteliği ile ilgilidir.Örneğin,ülkemizde bankaların,sigorta şirketlerinin,sermaye piyasası aracı kuruluşlarının anonim şirket şeklinde kurulması gibi bir sınırlama söz konusudur.
Karın dağıtımı,vergi tahakkuku,alacaklılara karşı sorumluluk,faaliyet sonuçlarının açıklanması,son sağlama miktarı ve şekli gibi konularda alınacak kararlar işletmelerin hukuki yapısı ile doğrudan ilgilidir.
Bireysel İşletmeler ( Ferdi Teşebbüsler )
Bireysel işletmeler tüzel kişiliği bulunmayan ve üçüncü kişilere karşı ortakların tüm varlığı ile sorumlu olduğu bir girişim türüdür.Bireysel işletmelerin kuruluşu için yazılı bir sözleşmeye gerek duyulmadığı gibi,belirli sermaye tabanı da aranmamaktadır.Bireysel işletmelerde kişiler tüm mal varlıklarıyla sınırsız şekilde sorumlu olduğundan kredi bulunması daha kolay olabilmektedir.Bununla birlikte alınan kredi geri ödenmez ise,alacaklı tüm kişisel varlık üzerinde hak sahibi olacaktır.Ancak bu tür işletmelerde tüm kararlar tek bir kişi tarafından alındığından,hatalı karar alma olasılığı artmaktadır.
Ortaklıklar:
Ortaklıklar şahıs ve sermaye ortaklıkları olarak iki grupta toplanabilir.Adi ortaklıklar,kollektif ortaklıklar,komandit ortaklıklar şahıs, Limided ve anonim ortaklıklar sermaye ortaklıklarıdır.
Adi Ortaklıklar:
Adi ortaklıklar,iki yada daha fazla kişinin herhangi bir şekil şartına tabi olmaksızın yalnızca sözlü bir anlaşma ile geçici ya da sürekli olarak kurdukları ortaklık( şirket ) türüdür.Bu tür ortaklıkların en önemli avantajı düşük maliyetlerle ve kolayca kurulabilmesidir.
Adi ortaklıkların dezavantajları bireysel işletmelerin dezavantajlarına benzer.Bireysel işletmeler gibi,ortakların da sınırsız sorumlulukları vardır.İşletmenn finsansal krize girmesi durumunda her ortak kendi payı ile değil,işletmenin tüm borçlarından sınırsız olarak sorumludur.
Kollektif Ortaklıklar ( Kollektif Şirketler )
Kişilerin belirli şekil şartıyla ve belli unvan altında oluşturdukları bir ortaklık türüdür.Tüzel kişiliği de olan bu ortaklık türünde ortaklar,şirketin borçlarından dolayı tüm varlıklarıyla müteselsilen sorumludurlar.Alacaklılar,ortaklığın borçlarından dolayı ortaklardan dilediğine karşı,yasal yollara başvurabilirler.Dolayısıyla bu tür ortaklıklar genellikle birbirlerini iyi tanıyan kişiler tarafından kurulduklarından,bu tür ortaklıklıklara şahıs ortaklıkları denir.
Şirketin ömrü,ortaklar arasındaki anlaşmaya bağlıdır.Bu ortaklık türünde de fon sağlama olanağı,ortaların elde edebilecekleri olanakların toplamı kadardır.Ticaret kanunu’na tabi olan kollektif ortaklıklarda ortaklar tacir sıfatını kazanırlar.
Adi Komandit Ortaklıklar:
Ticari bir şirkette ortaklardan bir kısmı aynen şahıs şirketlerinde olduğu gibi sınırsız ve müteselsilen sorumluluk yüklenirken,bir kısmı da yanlızca koydukları sermaye kadar sorumluluk ( sınırlı sorumluluk ),yüklenmeleri durumunda adi komandit ortaklık türü ortaya çıkmaktadır.Bu şirket türünde sorumluluğu sınırsız olanlar şirketin yönetimini elinde bulundurduklarından kollektif şirkete benzer ve önemli avantaj ve dezavantajlarına sahipolabilir.Ancak bu tür şirketlerde toplanabilecek fon miktarı,sınırlı sorumlu ortak sayısı arttırılarak,kollektif ortallığa göre daha kolay arttırılabilir.
Sermayesi paylara bölünmüş Komandit ortaklıklar:
Sermayesi paylara bölünmüş komandit ortaklık adi komandit ortaklığa benzer Tek farkı sınırlı sorumlu ortaklar olarak bir ya da birkaç kişinin daha yer almasıdır.Adi komandit şirketlerde sınırlı sorumlu ortakların payları yanlızca sözleşmede yer alır ve sermayeye karşılık olarak herhangi bir pay senedi vermez.
Bu tür ortaklık türü de yukarıda belirtilen ortakların sakıncalarını taşımaktadır.Sınırlı sorumluluğun,ortak bulmada araş olarak kullanılması fazla bir yarar sağlayamamaktadır.Çünkü ortaklık gerçekte sınırsız sorumlu ortakların aralarındaki anlaşmaya bağlıdır.
Limidet ortaklıklar ( Şirketler )
İki veya daha fazla gerçek ve tüzel kişi tarafından bir ticaret ünavanı altında kurulan,orakların sorumluluğu,koydukları veya koymayı tahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı ve esas sermayesi belirli olan ticari ortaklık tipine limited ortaklık denir.Limited ortaklıklar en az 2,en çok 50 ortak arasında kurulabilir.Ortaklara sermaye payları için pay senedi ( hisse senedi ) verilmez.Ortağın koyduğu sermaye devir ve miras hariç bir bütündür.Sermaye arttırmak ya da ortakların sorumluluklarını genişletebilmek için,ortakların oybirliği gereklidir.Limited ortaklıklar hisse senetleri gibi tahcilde ihraç edemezler.
Limited ortaklıklarda,ortaklar yanlızca koydukları sermaye ile sorumlu olduklarından,tüm varlıklarını riske atmak istemeyenlere önemli bir ortaklık türü olarak görülmektedir.
Anonim Ortaklıklar ( Anonim Şirketler )
Limited ortakılarda olduğu gibi anonim ortaklıklarda da ortaklığın sermayesi paylara bölünmüştür.bu paylar ( hisseler ) kıymetli evrak hükmündeki hisse senetleriyle temsil edilirler.Sermayenin paylara bölünmesi ve hisse senetleriyle temsil edilmesi bunların örgütlenmiş ya da örgütlenmemil piyasalarda kolayca el değiştirmesine olanak sağlamaktadır.Anonim şirletlerin iktisadi önemi,bu özelliklerinden kaynaklanmaktadır.Şirketler açısından küçük sermaye paylarının bir araya gelmesiyle büyük sermayelerin sağlanması,yatırımcılar açısından da riskin küçük ve yalnızca yatırılan sermaye payı ile sınırlı olması,bu şirket türünün seçiminde en büyük etken olmaktadır.
Anonim şirketler ani yada tedrici olarak kurulabilirler.Sınırlı sayıda ortakla kurulan anonim şirketler ani şekilde kurulurken,halka açık olarak kurulmak istenen anonim şirketler tedrici olarak kurulurlar.Tedrici kuruluşun çok sayıda formaliteleri vardır.Günümüzde halka açık olarak kurulan anonim ortaklıklar, TTK ya göre değil,SPK(sermaye piyasası kanunu) na göre kurulduklarından kuruluş formaliteleri az da olsa basitleştirilmiştir.
Organize piyasalar: Resmi bir piyasa yerinin olduğu,devletin gözetimi ve denetimi altında olan piyasalardır.Ülkemizde TTK ya göre anonim ortaklık”bir ünvana sahip,ana sermayesi paylra bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız mal varlığı ile sorumlu olan ortaklık” olarak tanımlanmaktadır.Ortaklık ticaret bakanlığının izni ile kurulup,ticaret sicilinde tescil ve ilan edilerek tüzel kişilik kazanırlar.

Halka açık ortaklıklar :,
Anonim ortaklıklar halka kapalı ya da halk açık olabilir.Az ortaklı anonim ortaklıklara aile şirketleri yada kapalı şirketler denilir.Bir şirketin halka kapalı ya da açık olarak tanımlanmasında yalnızca ortak sayısı değil diğer özellijlerin de ele alınması gerekir.
Ortak sayısı yanında pay sahipliğinin devredilip devredilmeği,kuruluş şeklinin halkın da katılımını sağlayacak biçimde olup olmadığı,hisse senetlerinin borsaya kota edilip edilmediği, yönetimin bir ya da birkaç ana pay sahibi tarafından yapılıp yapılmadığı gibi özellijlerinde dikkate alınması gerekir.
Ülkemizde SK ya göre hisse senetleri kanundaki prosedür dahilinde halka arz edilen şirketlerle,ortak sayısı 250 ‘yi aştığı belirlenen şirketler halka açık şirket olarak kabul edilir.Halka açık Şirketler SPK ya göre tabi olmakta ve SPK nun denetimine girmektedir.
Hisse senedinin nonimal değeri,tescil edilen ve bilançoda sabir bir kalem olarak gösterilen sermayenin hisse sayısına bölünmesiyle bulunur.
Kayıtlı sermaye sistemi: Esas itibari ile sermaye arttırımı sistemi olup,sermayenin daha az formaliteyle arttırılabileceği bir limittir.Sadece halka açık Şirketler geçebilir.
Kayıtlı sermaye arttırımı tavanı tamamen SPK nın taktirine bırakılmıştır.Kayıtlı sermaye sistemine geçecek şirketlerin belirli bir başlangıç sermayelerinin olması gerekir.






* Enflasyon fonların aşınmasına neden olarak çalışma sermayesinin yetersiz kalmasına neden olur.
* Planları ve bütçeleri uygulama rakamları ile karşılaştırarak,varsa sapmaları ortaya çıkarma ve düzeltici önlemleri lma sürecine,FİNANSAL DENETİM adı verilir.
* Finansal yöneticilerin önceden hangi varlıklarla fon oluşturulacağı ve fonların hangi kaynaklardan sağlanacağı konusundaki karar verdikleri sürece FİNANSAL PLANLAMA adı verilir.
* İşletmeye ait paranın toplanma ve harcanmasını üzerine alan görevliye HAZNEDAR adı verilir.
* Kar planlaması,sermaye bütçelemesi ve finansmanda yararlanılacak maliyet standartları için planları hazırlamak ve yürütmekten KONROLÖR sorumludur.
* Hisse senedi ihraç etmek,finansmanla ilgili kararlardan biridir.
* Sabit varlıklara yatırım sermaye bütçelemesi kapsamındadır.
* Kar pay,hisse senedinin getirisidir.
* İşletmelerin birincil amacı İŞLETME DEĞERİNİN MAKSİMİZE EDİLMESİDİR.Yani işletmenin değerinin arttırılması amacıdır.
* İşletmelerin finansmanında uzun vadeli kaynaklara ağırlık verilmesinin sonucu,RİSK DÜŞMESİ dir.
* Halka açık anonim şirket kayıtlı sermaye sistemine geçebilir.Ancak Halka kapalı Anonim şirket,Limited ŞTİ, ve kollektif şirketler kayıtlı sermaye sistemine geçemezler.
* Halka açık şirketlerde tahvil çıkarma sınırı,Ödenmiş sermaye ve yedek akçeler toplamıdır.
*Sermayenin uzun süreli varlıklara yatırılması ile ilgili kararlar sürecine SERMAYE BÜTÇELEMESİ denir.
*Yatırım kararları verilirken yatırımın RİSK ve GETİRİSİ ne bakılır.
*Kısa vadeli yabancı kaynaklar uzun vadeli yabancı kaynaklara göre daha RİSKLİ dir.Yani,işletme finansmanda uzun vadeli yabancı kaynak kullanırsa RİSK DÜŞER.
* Uzun vadeli yatırım kararları,kısa vadeli yatırım kararlarına göre daha RİSKLİ dir.Bunun sebebi,uzun süreli varlıklara büyük tutarlarda harcama yapılması,bu tür yatırım kararlarından kolay vazgeçilmemesi,kolay revize edilememesi,vadenin uzun olması ve belirsizliğin artmasıdır.Bu nedenerle sermaye bütçelemesi yapılır.
* Dividant kararları,kar dağıtma veya dağıtmama kararlarıdır.
* Finans Yöneticisi ( Haznedar ) Fonu bulur ve harcar,yani işletmenin yatırım ve finansman kararlarından sorumludur; muhasebeci ( Kontrolör ) bu fonksiyonların etkin kullanılıp kullanılmadığını kontrol eder.Görevleri de bu çerçevede tanımlanır.Örneğin iç denetim muhasebecinin görevi iken,nakit yönetim finans yöneticisinin görevidir.
* Mal ve hizmet üreterek toplum refahını arttırmak,işletmede istihdamı sürekli kılmak,işletmenin sürekliliğini sağlamak işletmenin SOSYAL AMAÇLARI arasında yer alır.
* İlk defa fonların kullanımı,yani bilanço aktifleri ile uğraşılması,aynı zamanda kantitatif yöntemlere ağırlık verilmesi,sermaye bütçelemesi problemlerinde iskonto edilmiş nakit akışları tekniğinin uygulanması 1940-1950 li yıllarda söz konusu olmuştur.
* Halka açık A.Ş lerde tahvil çıkarma yetkisi Yönetim Kuruluna verilmiştir.
* Eğer işletmenin piyasada hisse senedi satılıyorsa işletmenin değerini hisse senedi piyasa değeri belirler.
* Makine alımı, bankaya para yatırılması,vadeli satış yapılması,hisse senedi ve hammadde alışlarına göre daha risklidir.Çünkü,makine alımı uzun süreli yatırım kararlarından biridir.Uzun süreli yatırım kararları kısa süreli yatırım kararlarına göre belirsizlik nedeniyle daha risklidir.
* Kısa vadeli banka kredileri, tahcil ihracı,uzun vadeli banka kredileri,hisse senedi alışı ve otofinansmana göre daha risklidir.Çünkü Kısa vadeli finansman kaynakları,uzun süreli finansman kaynaklarından faiz,enflasyon,vade riski,toplu ödeme etkenlerinden dolayı daha risklidir.Oto Finansman karların dağıtılmayarak işletmede alıkonulmasıdır ve özkaynakta finansman türüdür..
* Kar maksimizasyonunn birincil,normatif amaç olarak benimsenmesinin en önemli EKSİK YANI,Risk ve zaman Faktörünün dikkate alınmaması olarak kabul edilir.Çünkü kar maksizmisazyonu amacı,geleceğin belirsizliğini yani zaman faktörünü ve buna bağlı olarak riski dikkate almamaktadır.Aslında karın mutlak karmı,fiktif karmı olduğunun açıklanamaması,karlılık ölçüsünün belirsiz olması,hissedarların çıkarlarına ters düşmesi ve kar maksimizasyonunda toplam karın mı,kar marjınınmı dikkate alınacağının belirlenememesi de eksik yanlarını ifade eder.Ama bu iki unsur yani Risk ve Zaman faktörünü dikkate almaması en önemli eksik yanı olarak tanımlanır.
* Piyasa değeri maksimizasyonu,işletmelerin en normatif amacı olarak tanımlanır.Çünkü piyasa değeri maksimizasyonhem hissedarların çıkarlarını hem işletmenin tüzel kişilik olarak çıkarlarını,hem de kamu yararını korur.Aynı zamanda zaman ve risk faktörünü dikkate alması en birincil amaç olarak tanımlanmasını sağlar.
* İç denetim muhase müdürünün ( Konrölör ) görevlerinden birisidir.Çünkü muhasebe müdürü,yani kontrolörün görevi fonların etkin biçimde kullanılıp kullanılmadığının kontrolünü yapmaktır.İç denetim bu temel görev içinde tanımlanır.Nakit yönetimi,kredi yönetimi,Finansman ve Emeklilik fonlarının yönetimi,Finans yöneticisinin yani haznedarın görevleri olarak ifade edilir.
* Kişi yada kurumların yararlanacağı para,fon ya da sermayeye FİNANS adı verilir.En çok karıştırılan yanıt Finansmandır.Dikkat etmeliyizki Finans ihtiyacın kendisi,Finansman ise sağlanmasını ifade eder.
* İşletme için gerekli olan fonların sağlanmasına FİNANSMAN adı verilir.
* Sermayenin dolaşım hızının artması,İşletmenin büyük ölçekte faaliyette bulunmaları,Faiz ve döviz dalgalanmalarının artması ve piyasalarda rekabetin artması Finansal yönetimde 1980’li yıllardan sonra meydana gelen gelişmelerdendir.Ancak Kar marjlarının artması bu dönemde meydana gelen bir gelişme değildir.Çünkü 1980’li yıllardan sona işletmelerin çok çeşitli ürünler üretmesi,AR-GE faaliyetlerinin artması,işletmeler arası birleşmenin artması gibi sebeplerle rekabet fazlalaşmış ama tam tersi kar marjları azalmıştır.Rekabet artarsa kar marjları daralır.
* İşletmelerin gelecekte beklenen şimdiki değerinin maksimize edilmesine PİYASA DEĞERİ MAKSİMİZASYONU adı verilir.Değer maksimizasyonu,gelecekte beklenen nakit çıkışlarının şimdiki değerinin minimize,gelirlerin ise maksimize edilmesinin bir sonucudur.
* Sermaye Bütçeleşmesinin yatırım kararları içinde kısa süreli yatırım kararlarına göre daha önemli olmasının nedeni Uzun vadeli yatırım karalarının riskinin yüksek olmasıdır.Çünkü,sermaya bütçelemesi uzun süreli varlıklara yapılacak yatırımlar ile ilgili kararlar sürecidir.Vade uzadıkça,yatırım kararlarında risk ve Belirsizlik artar.Bu da daha fazla önem gösterilmesi gerekek yatırım kararı olarak ifade edilmesini sağlar.
* İşletme eğer riskinn düşmesini istiyorsa,yatırım kararlarının finansmaınında TAHVİL İHRAÇ ETME yolunu seçmelidir.Çünkü,İşletmeye ortak alma ve Otofinansmana gitmek İşletme riskini ortalama kılar ve özkaynakla finansman yollarıdır.Kısa vadeli banka kredisi kullanmak ve finansman bonosu (kısa vadeli borçlanma senedi ) İhraç etmek kısa vadeli finansman yollarıdır ve işletme risklerini arttırır.Tahvil ise ( Uzun vadeli borçlanma senedi ) uzun vadeli finansman yoludur ve riski düşürür.
* İşletme için gerekli olan fonları belirlenmesi,bu fonların nereden,nasıl ve ne zaman karşılanacağının kararlaştırılmasına FİNANSMAN KARARLARI adı verilir.
* Sabit aktif,stok,alacak,nakit gibi aktiflerin dağılımında optimizasyonun ön plana çıktığı,matematiksel modellerin uygulanmaya başlandığı dönem 1960 ‘lı yıllardır.
* Sermaye piyasası kanunu hükümlerine göre,Halka Açık Anonim şirketlerin ortak sayısı 150 den fazla olmak zorundadır.
* Riske göre düzeltilmiş modellerin uygulanmaya başlandığı dönem 1970’li yıllardır.
* İşletme için gerekli olan fonların sağlanması ve bunların uygun varlıklara yatırılması işlemine FİNANSAL YÖNETİM adı verilir.
* Finans yöneticilerinin geleceği öngörmede ve geçmişi değerlendirmede yardımcı olacak verileri ve finansal raporların hazırlanmasında gerekli olan bilgileri sağladığı disiplin,MUHASEBE dir.
* Finans yöneticisinin uzun vadeli yatırım kararlarını almada,nakit stok ve alacakların yönetiminde faydalanacağı disiplin MİKRO İKTİSAT tır.
* İşletmenin reel varlıklara yatırım yapmasıyla ilgili faaliyerlerin bütününe SERMAYE BÜTÇELEMESİ adı verilir.
* Tahvil ihraç etmek,finansman kararlarından biridir.
* Muhasebe,finansal yönetimin birinci derecede ilişkili olduğu disiplinlerden biridir.
* Sözleşmenin yazılı ve sözlü olabileceği,tüzel kişiliğe sahip olmayan şirket türü ADİ ŞİRKET tir.
* İşletmeler finansmanda uzun vadeli yabancı kaynaklara daha fazla yer verirse,RİSK DÜŞER.
- Kısa vadeli finansman kararları uzun vadeli finansman kararlarına göre daha risklidir.
- Uzun vadeli yatırım kararları,kısa vadeli yatırım kararlarına göre daha risklidir.
- Kısa vadeli yatırım kararları işletmenin riskini azaltır.
- Uzun vadeli finansman kararları işletmenin riskini azaltır.
- Otofinansman ve hisse senedi ihracı özkaynakla finansman şeklidir.
-Kar dağıtım politikası,Alacaklılara karşı sorumluluk,vergi tahakkuku,fon sağlama işletmelerin hukuki yapısı ile ilgilir.Ancak Dönem karının hesaplanması hukuki yapısı içinde yer almaz.
*Anonim şirketler,tahvil çıkarma hakkına sahiptir.Ancak adi,limited,S.P.B şirket ve bireysel işletmeler tahvil çıkarma hakkına sahip değildir.
* Satış politikası,stok miktarı,günlük faaliyetler ve kasa ve bankadaki nakit durumu finans yöneticisinin görev alanına girer ancak personelin çalışma saatleri finans yöneticisinin görev alanına girmez.
*Bütşenin hazırlanması,muhasebe müdürünün yani kontrolörün görevidir.
* Faaliyetlerin sonucu oluşsan karın ne kadarının işletmede bırakılıp,ne kadarının ortaklara dağıtılacağının belirlemek için alınan kararlara DİVİDANT kararları adı verilir.
* Klasik ekonomik görüşe göre insanların nihai amacı,karın maksimize edilmesidir.
* İşletmenin gelecekteki beklenen gelirlerinin şimdiki değerinin maksimum edilmesi anlamına gelen genel amacı,İşletmenn değerini maksumum yapmaktır.
* Kantitatif yöntemlerlere yer verilen ve ilk defa iskonto edilmiş nakit akışları tekniğinin kullanıldığı dönem, 1940-1950 li yıllardır.İşletmelerin birincil ve en temel amacı İŞLETME DEĞERİNİNİN MAKSİMİZE edilmesidir.
* Finans yöneticisi nakit akışlarının saptanmasında,muhasebe disiplininden yararlanır.

ÜNİTE 1

FİNANSAL YÖNETİMİN AMACI VE TANIMLARI

finansal yönetim : İşletmenin gereksinim duyduğu fonları en uygun koşullarla sağlamak, bu fonları korumak ve etkin olarak kullanımını sağlamaktır.

Sermaye ( ortaklar )  Kar ( temettü )
Kredi ( banka  faiz

Dönen varlıklar  özkaynak ve kısa vadeli borçlanma
Duran varlıklar  özkaynak ve uzun vadeli borçlanma



Finansman : İşletmeye gerekli olan fonların sağlanmasıdır.

Fon : En dar haliyle paradır. Geniş anlamda ise para yada para benzeri kavramlardır.

FİNANSAL YÖNETİMİN AMAÇLARI

a-) İşletmenin yatırım yapacağı varlıkların seçimi
b-) Varlıklara yatırılacak olan fon miktarının belirlenmesi
c-) Fonların herhangi kaynaktan nasıl sağlanacağının belirlenmesi

► FİNANSAL YÖNETİMİN GENEL AMAÇLARI:

a-) Karın en yükseğe çıkarılması
b-) Hisse senedi başına karın en yükseğe çıkarılması
c-) İşletmenin piyasa değerinin en yükseğe çıkarılması

finansal alanda ülkemiz açısından son yıllardaki en büyük gelişme 24 Ocak 80 kararlarıdır. Finans fonksiyonunun önemi artmıştır. Sıkı para politikası uygulaması gelişmiştir. Hedef aşamalı olarak piyasa ekonomisine geçmektir.

FİNANS FONKSİYONUNU ETKİLEYEN ETMENLER

- Enflasyon
- Rekabet
- Haberleşme
- Taşıma
- Devletin ekonomi politikasındaki değişiklikler
- İşletmenin büyümesi
- Piyasaların gelişmesi
- Bazı sektörlerin öneminin artması


FİNANSAL YÖNETİM VE FONKSİYONLARI

Finans: Kişi yada kurumlarca faydalanılan para, fon, sermaye vb. kavramlardır.

Finansman: Para, fon yada sermayenin bulunmasıdır.

finansal yönetim: Para, fon yada sermayenin sağlanması ve sağlanan fonların etkin bir şekilde yönetilmasidir.
► FİNANS FONSKSİYONLARI

Yatırım, finansman ve dividant (kar payı dağıtımı) kararlarıdır.

1-) Yatırım kararları: Finans yöneticisinin karar alanlarından en önemlisi yatırım kararlarıdır.
Sermaye bütçelenmesi: Sermayenin uzun süreli varlılara yatırılmasıyla ilgili kararlar sürecidir. Sermayenin uzun süreli varlıklara yatırımı bu kararların en önemli yönüdür. Yatırılan sermayenin sağlayacağı faydalar gelecekle ilgili olduğundan ve bilinmediğinden risk içerir. finansal yöneticinin hedefi gerekli analizleri titizlikle yaparak riski minimuma indirmektir. Daha riskli yatırımlardan daha fazla gelir beklenmelidir.
Yatırım kararları denildiği zaman sadece kar ile ilgili yatırımlar değil, yatırılmakta olan fonların daha iktisadi kullanımı gibi kararlarda alınabilir. Birleşme, dış ülkelere yapılan doğrudan bir yatırım, yatırım kaynaklarına örnektir.

2-) Finansman Kararları: Finansman kararları verilirken fon ihtiyacının ne şekilde finanse edileceği, fonların nereden, nasıl karşılanacağına ilişkin kararlar alınması gerekir. İşletmeler ya borçlanarak yada özkaynaklarla finansmana gidebilir. Borçlanmanın riski faiz ödemeleridir. Avantajı ise faizin gider olarak vergiden düşülmesidir. Özkaynaklarla finansmanın dezavantajı kar payı dağıtımı, yani “dividant”tır. Avantajı ise genel kurul kararıyla kar payı dağıtılmayabilir.
Risk ve maliyet açısından karşılaştırıldığında özkaynaklarla finansmanın riski ve maliyeti daha düşüktür. İlk yıllarda özkaynaklarla finansman tercih edilirken sonraki yıllarda veya faizin düşük olduğu dönemlerde yabancı kaynaklarla finansman yapmak rasyonel bir yaklaşımdır.

3-) Dividant Kararları: Karın ne kadarının dağıtılması gerektiği konusunda karar verilirken, karın işletmede kullanılmasıyla sağlanacak fayda, ortaklara dağıtılması durumunda ortakların tatmini karşılanır.
Kar payı dağıtımında halka açık AŞ ve aile AŞ’de SPK(sermaye piyasası kanunu)’ye göre hareket edilir.

►Hisse senedi ve tahviller sadece A.Ş.’lerde işlem görür. Hisse senedi ortaklık, tahvil ise borçlanma belgesidir.
Hisse senedi ve tahvil çıkaran A.Ş’ler halka açık şirketlerdir. 5 ile 250 arasında ortağa sahip ise Aile AŞ, 251 ve üzeri ise halka açık AŞ’dir. Ortak sayısı 250’den fazla olan şirketler borsada işlem görür. SPK’ya (serbest piyasa kurulu) bağlı AŞ’ler istedikleri zaman Genel Kurulu toplayıp dividant yapmama kararı alamazlar. Kısaca devlet müdahale etmektedir. Halka açık AŞ’ler SPK’ya bağlı olmak zorundadır.

►Finans yöneticisi: İşletmenin yatırım ve finansman kararlarından sorumlu olan kişidir.

a-) Haznedar (finans yöneticisi)
- Banka ilişkileri
- Nakit yönetimi Özellikle para giriş çıkışıyla ilgilenir.
- Finansman
- Kredi ödemeleri
- Dividant ödemeleri
- Sigorta
- Emeklilik fonlarının yönetimi

b-) Kontrolör (muhasebe müdürü)
- Mali tabloların hazırlanması
- İç denetim
- Muhasebe
- Bordro işlemleri Özellikle plan, denetim ve işlemlerle ilgilenir
- Kayıtların korunması
- Bütçenin hazırlanması
- Vergiler


İŞLETMENİN AMAÇLARI

1-) Mal ve hizmet üreterek toplumun refahını sağlamak
2-) İşletmede istihdamı sürekli kılmak Sosyal Amaçlar
3-) İşletmenin sürekliliğini sağlamak
4-) Üretim ve satışları arttırmak
5-) Üşletmenin piyasa payını arttırmak
6-) İşletmenin büyümesini sağlamak
7-) İşletmenin karını en yükseğe çıkarmak
(Klasik işletmecilerin düşüncesidir. Kar maksimizasyonunda önemli iki eksiklik olarak zaman ve risk faktörleri dikkate alınmamaktadır)
►8-) İşletmenin piyasa değerini maksimuma çıkarmak
(İşletmenin en önemli hedefidir. Karlılık ve risk işletmenin değerini maksimize edecektir. Finans yöneticisinden beklenen işletmenin piyasa değerini maksimum yapacak kararları almaktır)

Devlete ait işletmelerde Sosyal Amaçlar ön plandadır. İşletmenin karını maksimum yapmak klasik işletmecilik de ilk hedef olarak kabul edilir. Günümüzde ise işletmenin piyasa değerini maksimum yapmak daha önemlidir.

FİNANS FONKSİYONU ÜZERİNDE ETKİLİ OLAN ETMENLER

1- İşletmenin büyük ölçekte faaliyette bulunması
2- İşletmelerin çok çeşitli ürün üretmeleri ve piyasaya sunmaları
3- Araştırma – Geliştirme faaliyetlerinin öneminin artması
4- İşletmenin büyümeye verdiği önemin artması
5- İşletmeler arası birleşmenin yoğunlaşması
6- Teknolojinin gelişmesi
7- Ulaşım ve iletişim olanaklarının artması
8- Rekabetin artması ve kar marjının düşmesi
9- Faiz ve döviz kurundaki dalgalanmalar

FİNANSAL YÖNETİM VE İŞLETMENİN HUKUKİ YAPILARI

Bireysel İşletme ( Ferdi İşletmeler )

Tüzel kişiliği bulunmayan, 3. kişilere karşı tüm mal varlığı ile sorumlu olunan işletme türüdür. Yazılı bir sözleşme söz konusu değildir. Sermaye tavanı yoktur. Küçük işletmelere uygun bir işletme türüdür. Sınırsız sorumlu olduğundan kredi bulma olasılığı yüksektir. Ancak tek kişi karar verdiği için riskte yüksektir.

Adi Ortaklık ( Adi Şirket )

2 yada daha fazla kişi tarafından, bir şekil şartına bağlı kalmaksızın sözlü yada yazılı şekilde kurulabilen, tüzel kişiliği olmayan, belli bir sermaye tavanı bulunmayan şirkettir. Ortakların sorumluluğu sınırsızdır.

Kollektif Şirketler

Türk Ticaret Kanunu’na tabidirler. 2 yada daha fazla kişi, belirli şekil ve unvan altında kurabilirler. Tüzel kişilikleri vardır. Ortaklar sınırsız sorumluluğa sahiptir. Gelir vergisine tabiidir. Şirketin ömrü ortakların anlaşmasına bağlıdır.

Adi Komandite Şirket

Kollektif şirkete benzerler. Tek farkı ortaklık türündedir. 2 farklı ortaklık vardır;

- Komandite ortak
- Komanditer ortak

Komandite sınırsız sorumludur ve şirketi yöneten, sermaye payı fazla olan kişidir.
Komanditer ise sınırlı sorumludur. Sermaye payı kadar kâra yada zarara ortak olur.
Hisseli Komandit Şirket ( Eshamlı yada Sermayesi Paylara Bölünmüş Şirket )

Komandit şirketlere benzerler. Tek fark hisseler paylara bölünmüştür.

Limited Şirketler

2 yada daha fazla gerçek veya tüzel kişi ile kurulur. Türk Ticaret Kanunu’na tabidir. Tüzel kişiliği vardır. Tüzel kişilik adına vergi mükellefidir. Yani kurumlar vergisine tabidir. 2 ile 50 ortak arasında kurulabilir. Sermaye paylara bölünmüştür.

►Anonim Şirketler

2 tür anonim şirket vardır:

- Aile anonim şirketleri: Halka açılamazlar. 2 ile 250 arasında ortağa sahiptirler.

- ►Halka açık anonim şirket: 250 ve üstü ortağa sahiptirler. 2 şekilde kurulurlar:

a- Ani Kuruluş: Sermayenin tamamının ortaklar tarafından taahhüt edildiği kuruluştur.
b- Tecrici Kuruluş: Sermayenin bir kısmının ortaklar tarafından taahhüt edildiği, diğer kısım için halka başvurulduğu kuruluş şeklidir.

Tüzel kişiliğe sahiptirler. Kurumlar vergisine tabidir.
Bankacılık ve sigortacılık alanında faaliyette bulunabilen tek şirket türüdür.
Hisse senedi ve tahvil çıkarabilen tek şirket türüdür.
Hisse senedi ve tahvil çıkarma sınırı: ödenmiş sermaye + yedekler

PARANIN ZAMAN DEĞERİ

Paranın gelecekte elde edilmesi yerine bugün elde edilmesi paranın zaman değeri olarak nitelendirilir.
Nominal faizler enflasyon altında ise negatif faiz söz konusudur. Nominal faiz oranı enflasyon oranından büyük ise paranın zaman değeri sıfırdan büyük olur.
Nominal faiz oranı enflasyon oranına eşit ise paranın zaman değeri sıfır olur. Enflasyon sıfır bile olsa paranın zaman değeri sıfır olarak nitelendirilmez.

FAİZ

a-) Basit Faiz: Kısa vadeli işlerde basit faiz, uzun vadeli işlemlerde ise bileşik faiz uygulanır.

Basit Faiz = Anapara.Faiz.Dönem (aylık ise Dönem/12)

Sınav Sorusu…
Bir işletmenin 6 ay vadeli 800,000,000TL’lik krediye ihtiyacı vardır. Bu parayı X bankasından %50 faizle kullanması söz konusu ise basit faize göre ödeyeceği faiz ne kadardır?

800,000,000 x 0,5 x 6/12 Not: 6/12 yazmamızın nedeni vadenin aylık oluşudur.
Dönem yıllık ile aynen yazılır fakat aylık ise 12’ye bölünür.
= 200,000,000


Sınav Sorusu…

Bir bankaya yıllık %48 faizle yatırılan 250,000,000 TL karşılığında 80,000,000 TL faiz alındığına göre söz konusu para bankada ne kadar yatmıştır.

250,000,000 x 0,48 x X/12 = 80,000,000

120,000,000 x X/12 = 80,000,000

10,000,000X = 80,000,000

X = 80,000,000 / 10,000,000

X = 8 ay

BASİT FAİZDE GELECEKTEKİ DEĞER

Gelecekteki Değer = Anapara.(1+Faiz.Dönem)

Sınav Sorusu…

Bir bankaya %45 yıllık faizle yatırılan 250,000,000 TL karşılığında 4 yıl sonunda hangi miktarda para alınacaktır? Basit faiz uygulanmaktadır.


Gelecekteki Değer = 250,000,000.(1+0,45.4)

Gelecekteki Değer = 250,000,000+(112,500,000.4)

Gelecekteki Değer = 700,000,000

YADA

Gelecekteki Değer = 250,000,000.(1+0,45.4)

Gelecekteki Değer = 250,000,000.(1+1,8)

Gelecekteki Değer = 250,000,000.(2,8)

Gelecekteki Değer = 700,000,000


BASİT FAİZDE ŞİMDİKİ DEĞER

Gelecekteki Değer
1+ Faiz.Dönem

Sınav Sorusu…

Bir makine 3 ay vadeli olarak 450,000,000,000 TL’ye, 5 ay vadeli olarak 525,000,000 TL’ye alınabiliyor. Faiz oranı %45 olduğuna göre makinayı hangi şekilde almak daha avantajlıdır?

450,000,000 450,000,000 Şimdiki Değer = 404,494,382
1 + 0,45 . ¼ 1,1125


525,000,000 450,000,000 Şimdiki Değer = 442,105,263
1 + 0,45.5/12 1,18749

Bu sonuçlara göre birinci tercih taha avantajlıdır.
Sınav Sorusu…

Bir işletme4 ay sonra ödemesi gereken 500,000,000 TL borcu vardır. Bu borç bugün ödenmek istenirse piyasa faiz oranı %56 olduğuna göre ne miktar ödenir?

500,000,000 500,000,000
1+0,56.4/12 1,186


İSKONTO

Senedin vadesinden önce düşük bir değerle kırdırılmasıdır.
İskonto miktarı peşin değer üzerinden hesaplanıyorsa iç iskonto, vadeli değer üzerinden hesaplanıyorsa dış iskontodur.

Sınav sorusu…
İşletme vadesine 3 ay kalmış 750,000,000 vade tarihli senedi kırdırmak istemiştir.
İskonto oranı %55’tir.

750,000,000 750,000,000
1+0,55 . 3/12 1,1375

BASİT DIŞI İSKONTO (DIŞ İSKONTO)


Dış İskonto= Vade Tutarı (1-Faiz x Dönem)

ÖRNEK: 10 Ay vadeli 750.000.000.- nominal değeri olan bir senedin %40 iskonto oranıyla ve dış iskonto yönetimine göre kırdırılması durumunda peşin değeri ne kadardır.

BASİT DIŞ İSKONTO = 750.000.000.(1-0,40x10/12)
= 750.000.000*2/3
= 500.000.000.-TL.
İç İskontoya Göre;

Peşin Değer=İç İskonto= Gelecekteki Değer

1+Faiz x Dönem


İÇ İSKONTO = 750.000.000

1+0,40*10/12

=562.500.000

ÖRNEK: 92 gün vadeli 100.000.000.- nominal değerli bir hazine bonusu için yapılan ihale sonunda belirlenen iskonto oranı %56’dır. İç iskontoyla satışa sunulan hazine bonosunun satışa sunulan fiyatı ne kadardır?.

100.000.000.-
İÇ İSKONTO: = 87.642.000.-
1+0,56 * 92/365

ÖRNEK: 92 gün vadeli 100.000.000.- nominal değerli bir hazine bonosu alındıktan 25 gün sonra satılmak istenirse satış fiyatı nedir? İç İskonto uygulanmaktadır. Yıllık iskonto:%50

92-25 = 67 günlük satış fiyatı

100.000.000.-
İÇ İSKONTO= =91.659.000.-
1+0,50*67/365

BİRLEŞİK FAİZ

dönem
Birleşik Faizin Gelecekteki Değeri : Anapara(1+Faiz)


ÖRNEK: Bir kişi bankaya 100.000.000.- %60 faizle yatırırsa bir yıl sonraki değeri ne kadar olur?
1
Birleşik Faizin Gelecekteki Değeri=100.000.000(1+0.60)
=160.000.000

***Yukarıda verilen faizle 2.yılın sonundaki değeri ne kadar olur.
2
Birleşik Faizin Gelecekteki Değeri= 100.000.000(1.060)
=256.000.000.-

***Yukarıdaki verilere göre 100.000.000 %60 faizle basit faize göre hesaplanması ne olurdu.

BASİT FAİZ GELECEKTEKİ DEĞER=100.000.000.-(1+0,60*2)
=220.000.000

ÖRNEK: 50.000.000 %25 faiz oranıyla ve 6 yıl için birleşik faizle yatırılmıştır. 6 yılın sonunda alınacak para ve kazanılan faiz ne kadardır.
6 yıl
BİRLEŞİK FAİZ GELECEKTEKİ DEĞERİ= 50.000.000(1+0.25)
=190.000.000.-

Alınacak Para – Ana Para= Faiz
190.000.000 – 50.000.000 = 140.000.000.-TL.

BİRLEŞİK FAİZİN BUGÜNKÜ DEĞERİ

Gelecekteki Değer
Birleşik Faizin Bugünkü Değeri= n
(1+Faiz)

ÖRNEK: Bir bankaya 3 ay vadeli olarak yatırılan bir mevduat karşılığında 2 yılın sonunda 5.600.000.-TL. Birikmiştir. 3 aylık faiz %10 olduğuna göre ana para ne kadardır?.

5.600.000.-
Birleşik Faizin Bugünkü Değeri= 8 = 2.612.000.-TL.
(1+0.10)

ÖRNEK:Bir Bankaya 6 aylık vadeli olarak %40 faizle yatırılan ve 2.yılın sonunda 192.180.000.-TL. ulaşan para miktarı ne kadardır.

192.180.000
Birleşik Faiz Bugünkü Değeri= =50.000.000(Ana Para)
4
(1+0.40)

2 Dönem x 2 yıl = 4 Dönem

DEVRE FAİZ ORANI

Nominal Faiz
Devre Faiz Oranı=
Devre Sayısı

ÖRNEK: Yıllık nominal faiz oranı %68 oldugunda 3 ay vadeli açtırılırsa devre faiz oranı yüzde kaç olur.

DEVRE FAİZ ORANI= 0,68 / 4 = 0,17 yani %17 dir.

EFEKTİF FAİZ


Nominal Faiz
1+Efektif Faiz (1+ )
Devre Sayısı
12
Yıllık Efektif Faiz= (1+Aylık Faiz)


ÖRNEK : Ayklık faiz oranı %3 ise yıllık efektif faiz oranı % kaçtır?
12
1+ Efektif Faiz =(1+0,03)

ANÜİTELER SINAVDA ÇIKABİLİR

Belirli bir zaman süreci içerisinde verilen yada alınan eşit ödemelerdir.

n
ANÜİTENİN GELECEKTEKİ DEĞERİ= (1+Faiz) – 1
Faiz

ÖRNEK: Bir işletmenin 10 ay sonra ödenmes gereken borcu için her ay sonunda bankaya 690.274.000.000.- TL bu işletmenin 10 ay sonunda biriken parası ne kadardır?
Aylık Faiz Oranı:%8

Yukarıdaki işlemi Basit faizin gelecekteki değerini esasa alarak da yapabiliriz.

ÖRNEK: Bir işletme 4 yıl sonra ödenmesi gereken borcunu aşağıda verilen taksitlerle bankaya yatırarak ödemeyi planmaktadır.
Uygulanan faiz oranı %20 olduğuna göre işletme ne miktarda borç ödemiş olacaktır.
1.YILIN SONUNDA 4.000.000.000.-
2.YILIN SONUNDA 3.000.000.000.-
3.YILIN SONUNDA 2.000.000.000.-
4.YILIN SONUNDA 1.000.000.000.-

CEVAP 3 BİRLEŞİK FAİZ FORMÜLÜ
1.Yılın Sonunda 4.000.000.000(1+0,20) = 6.912.000.000
2
2.Yılın Sonunda 3.000.000.000(1+0,20) = 4.320.000.000
1
3.Yılın Sonunda 2.000.000.000(1+0,20) = 2.400.000.000
0
4.Yılın Sonunda 1.000.000.000(1+0,20) = 1.000.000.000

14.632.000.000

ÖRNEK: Devre Faiz oranı %6 iken 5 yıl boyunca her dönem sonunda 1.000.0000.000 bugünkü değeri nedirç?

I.FORMÜL

1.000.000 1.000.000 1.000.000 1.000.000 1.000.000
1 + 2 + 3 + 4 + 5 = 4.125.000.000.-
(1+0,06) (1+0,06) (1+0,06) (1+0,06) (1+0,06)

II.FORMÜL 5
(1+0,06) - 1
1.000.000 5 = 4.125.000.000.-TL:
(1+0,06) *0,06
SINAVDA SORULABİLİR.

HİSSE SENEDİNİN DEĞERİ

Kar Payı
Hisse Senedinin Değeri=
Faiz






ÖRNEK: Bir şirket yılda 50.000.- kar payı taahhüt etmiştir. Piyasa faiz oranı %40 olduğuna göre hisse senedi ne kadardır.
50.000
HİSSE SENEDİ DEĞERİ = = 125.000.-TL.
0,40

ÖNEMLİ SINAVDA ÇIKABİLİR

ÖRNEK:
Bir İşletme imtiyazlı hisse senedine her yıl 100.000 kar payı taahhüt etmektedir. Bu hisse senedi piyasada 5.000.000.- satıldığına göre böyle bir hisse senedinin yatırım getiri oranı ne kadardır. (Faizi ne kadardır.)

100.000
5.000.000. = = 0,02 Faiz Oranı
X

ENFLASYON ORANI VE FAİZ ORANI

Nominal Faiz: finansal varlığın üzerinde yazılı olan faizdir.
Reel Faiz: Enflasyondan arındırılmış faizdir.

REEL FAİZ ORANIN SINAVDA SORULABİLİR.

1+Nominal Faiz Oranı
(1+Reel Faiz Oranı) =
1+Enflasyon Oranı

ÖRNEK: Bir devlet tahvilinin nominal faiz %50 beklenen enflasyon oranı %46 buna göre real getiri oranı ne kadardır.

1+0,50
1+Reel Faiz Oranı = = 0,02
1+0,46

SINAVDA ÇIKABİLECEK ÜNİTE SORULARI

*** Paranın Zaman Değeri (SÖZEL)
Basit, Birleşik veya anüitelerin tanımı (SÖZEL)
Basit Faizle İlgili Soru (SAYISAL)
Basit İç İskonto, birleşik faizde gelecekteki değer, hisse senedinin değeri ve real faiz oranı çıkabilir. (SAYISAL)


FİNANSAL ANALİZİN ÖNEMİ ve KULLANILAN ORANLAR

finansal analizde kullanılan iki tablo vardır. Bunlar Gelir Tablosu ve Bilanço’dur.

Bilanço: Bir işletmenin belli bir dönemdeki mali durumunu gösteren tablodur.
Gelir Tablosu: İşletmenin belli bir dönemdeki gelir ve giderlerini, faaliyet sonuçlarını gösteren tablodur.

finansal Tablolar Analizinden Faydalanan Kişi ve Kurumlar

1- İşletme Sahipleri
2- Yöneticiler
3- Kredi Verenler
4- Devlet
5- Kamuoyu
6- Sendikalar

finansal Tabloların Güvenilir Olması İçin Gereken Şartlar

1- Tablolar genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre hazırlanır.
2- Finanlsal tablolardaki bilgiler güvenilir olmalıdır. Yani bağımsız dış denetçi ( yeminli mali müşavir) tarafından denetlenmiş olmalıdır.


finansal Analiz Türleri

1- Kapsamına göre finansal analiz
a- Statik Analiz: Tek döneme ait analiz
b- Dinamik Analiz: Birden fazla döneme ait analiz
2- ►Amacına göre finansal analiz
a- yönetim analizi: yönetim çalışanlarının etkinliklerini sağlamak, alacakları kararlara dayanak oluşturmak amacı ile yapılan analizdir.
b- Yatırım analizi: Hissedarlar ve işletmeye kaynak sağlamayı düşünen kişilerce yapılır. İşletmenin gelecek dönemdeki kazanma gücünü gösterir.
c- Kredi analizi: Kredi veren kurumlarca yapılan analizdir. İşletmenin likitide gücünü ölçmek amacı ile yapılır.
3- Yapanın kimliğine göre finansal analiz
a- İç analiz: İşletmede çalışan personelin yaptığı analizdir.
b- Dış analiz: Kamu görevlilerince, bağımsız denetçilerce yapılan analizdir.


finansal Analizde Kullanılan Teknikler

1- Oran Analizi
2- Karşılaştırmalı Tablolar Analizi
3- Yüzde Yöntemi ile Analiz ( Dikey Analiz )
4- Eğilim Yüzdeleri Yöntemi ile Analiz (Trent Analizi)


1- ►Oran Analizi: Bilanço ve gelir tablosunda yer alan kalemlerin birbirine oranlanması ile yapılan analizdir.
a- ►Likitide Oranları: İşletmenin kısa vadeli borçlarını ödemek için kullandığı oranlardır.

- Cari Oran:

İdeal ortalama 2 olarak kabul edilir.


Cari Oran =



- Asit-Test Oranı (Likitide Oranı):

İdeal ortalama 1 olarak kabul edilir.


Asit-Test Oranı =
- Nakit Oran:

İdeal ortalama %20’dir.




b- finansal Yapı ile İlgili Oranlar

İşletmenin mali yapısı ve uzun vedeli borç ödeme gücünü göstermek amacıyla bulunan oranlardır.

finansalda temel ilke, dönen varlıkların kısa vadeli borçlarla veya özsermaye ile karşılanması, duran varlıkların ise uzun vadeli borçlarla yada özkaynaklarla finanse edilmesidir.



- ►Borçlanma (Kaldıraç) Oranı

Gelişmiş ülkelerde %50, Türkiye gibi ülkelerde %70 ideal orandır.

(kısa vad. yab. kay. + uzun vad. yab. kay.)
Borçlanma (Kaldıraç) Oranı =

(özkaynak+yabancı kaynaklar)

- ►Faiz Karşılama Oranı

İdeal oran 8’dir.

Faiz Vergi Öncesi Kar
Faiz Giderleri

- Kısa Vadeli Yabancı Kaynağın Pasif Toplama Oranı

Kısa Vad. Yab. Kay.
Pasif Toplam

- Uzun Vadeli Yabancı Kaynağın Pasif Toplama Oranı

Uzun Vad. Yab. Kay.
Pasif Toplam


- Diğer Formüller…

Duran Varlıklar 1
Uzun Vad. Yab. Kay + Özkaynaklar

Maddi Duran Varlıklar
Özkaynaklar

c- Faaliyet Oranları

İşletmenin sahip olduğu varlıklarını ne ölçüde etkin kullanıp kullanmadığını gösteren oranlardır.

- ►Stok Devir Hızı

Satışların Maliyeti
Ortalama Stok Direk verilmezse…  Dönembaşı Stok+Dönemsonu Stok



- 2 ►Alacak Devir Hızı

Kredili Satışlar
Alacaklılar Direk verilmezse…  Alıcılar + Alacak Senetleri

- ►Ortalama Tahsil Süresi

365 1
Alacak Devir Hızı


Sınav Sorusu…

X işletmesi satışları 500,000,000 TL, alacakları 100,000,000 TL’dir. Buna göre alacakların ortalama tahsil süresi kaç gündür?

500,000,000 365
100,000,000 5

- İşletme Sermayesi Devir Hızı

365 1 Bu formül Ort. Tahsil Süresi formülü ile aynıdır.(
Alacak Devir Hızı

- Maddi Duran Varlık Devir Hızı

Satış 1
Mad. Dur. Varlıklar


- Özkaynak Devir Hızı

Net Satışlar Satışlar
Ortalama Özkaynaklar (-) Satış İadesi
(-) Satış İskontosu
Net Satışlar


d- Karlılık Oranları

İşletmenin faaliyetleri sonucunda başarıya ulaşıp ulaşmadığını gösteren oranlardır.

Net Kar 1
Özkaynak

Net Kar 1
Net Satışlar

Net Kar 1
Aktip Toplam



e- Piyasa Performansını Değerlendirmede Kullanılan Oranlar

- Fiyat Kazanç Oranı =

Hisse senedinin borsa değerinin hisse başına gelire oranlanması ile bulunur. Oranların yükselme eğiliminde olması hisse senetlerinin değer kazandığını, düşme eğiliminde olması da değer kaybettiğini gösterir.

- Piyasa Değeri
Defter Değeri

İşletmenin borsa değerinin işletmedeki özkaynakların kaç katı olduğunu gösterir. Oranların büyük olması hisse senedinin değer kazandığını gösterir.



FİNANSAL PLANLAMA VE KONTROL

finansal Planlama: İşletmenin ihtiyaç duyduğu fonların nereden, ne zaman, ne miktarda sağlanacağını bilmesine ilişkin yapılan tahmindir.

Stratejik Plan: İşletmenin değerlerini maximize edebilmek için aldığı kararlar bütünüdür. İşletmelerin 2 temel stratejisi vardır; Yatırım ve Finansman

Bütçe: Planın rakam ile ifadesidir. Bir başka değişle planın finansal tablo haline getirilmiş şeklidir.

►Bütçenin İlkeleri:

1- Bütünlük İlkesi: Bir işletmede ödeme ve tahsilata yol açacak tüm olaylar dikkate alınır.
2- Birlik İlkesi: Her birim için ayrı ayrı bütçe hazırlanır. Fakat hepsini kapsayan bir bütçe daha hazırlanır. Buna Genel veya Ana Bütçe adı verilir.
3- Şefaflık İlkesi
4- Kesinlik İlkesi
5- Uzmanlaşma İlkesi
6- Dödensellik İlkesi
7- İktisadilik İlkesi

PROFORMO TABLO

Uzun dönemli planlama faaliyetlerinde kullanılır. Proformo bilanço ve proformo gelir tablosundan oluşur. Tahmini olarak oluşturulurlar.


FİNANSAL PLANLAMADA KULLANILAN YÖNTEMLER

1- Satışların Yüzdesi Yöntemi: Geçmiş yıllardaki satışlarla gelir tablosu arasındaki ilişkinin gelecek yılda da devam edeceği varsayımına dayanır.

►Kısa süreli tahminlerde kullanılır. Genelde 1 yıl için proformo tabloların hazırlanmasında ve ek finansman ihtiyacında kullanılan bir yöntemdir.
►Satışlarla, ilişki kurulan kalem arasındaki oranın zaman içinde değişmesi bu yöntemin sakıncasıdır.

2- Regrasyon Yöntemi: Uzun süreli finansman tahmininde kullanılır. Bilanço kalemleri bağımlı değişken, satışlar bağımsız değişken olarak ele alınır.
3- Oranlar Yöntemi: Fon ihtiyacının tahmininde bu oranlardan faydalanılır.


BÜTÇELER

1- ►Pazarlama ile ilgili bütçeler

a- Satış Bütçesi
b- Satın Alma Bütçesi
c- Pazalama Giderleri Bütçesi

2- Üretim fonksiyonu ile ilgili bütçeler

a- Hammadde Bütçesi
b- İşgücü Bütçesi
c- Genel İmalat Giderleri Bütçesi

3- Diğer Fonksiyonlarla İlgili finansal Bütçeler

a- Yatırım Bütçesi
b- Genel yönetim Giderler Bütçesi
c- Nakit Bütçesi

►BÜTÇELEME SÜRECİ

1- Temel amaçların belirlenmesi
2- Uzun vadeli plan
3- Uzun vadeli satış tahmini
4- Mal karması
5- Kısa vadeli satış

BÜTÇELEMENİN SAKINCALARI:

1- Gereken özen gösterilmeden bütçe hazırlanması
2- Yöneticilerin hayallarinin bütçe olarak ifade edilmesi
3- Bütçenin bilimsel olmayan yöntemlere göre hazırlanması
4- Temel amaçların 2. plana itilmesi
5- Bütçelenin ulaşılması imkansız hedefler çizmesi
6- Ayrıntıya girilerekasıl amacın gözden kaçırılması
7- Çalışanların üzerinde baskı unsuru yaratması
8- Tutucu olması


- Hisse Senedi Başına Kar

Bu oran işletmenin her bir hisse senedi başına ne miktarda kar elde ettiğinin tespit etmesi amacıyla kullanılır.


2- Karşılaştırmalı Tablolar Analizi

Birden fazla yılın bilanço ve gelir tablosu kalemlerinin göstermiş olduğu değişim esas alınarak yapılan analizdir. Dinamik bir analizdir.

Son yıl – İlk yıl
İlk yıl


3- Yüzde (Baz) Yöntemi ile Analiz

Bilanço yöntemi ile analiz yada aktif-pasif toplamına göre bulunan % değerler esas alınarak yapılan analizdir.
Grup toplamı 100 olarak kabul edilir. Gelir tablosunda ise Net Satışlar 100 olarak kabul edilir. Statik bir analizdir.

4- Eğilim Yüzdeleri (Trend) Analizi

Bilanço ve gelir tablolarındaki kalemlerin uzunca bir süreçte göstermiş oldukları eğilimin karşılaştırılmasıyla yapılan analizdir.
Daha uzun dönem analizlerinde trend analizinden faydalanılır. Trend analizinişn yapılabilmesi için en az 5-6 yıllık verilere ihtiyaç vardır. Dinamik bir analizdirÇALIŞMA SERMAYESİ YÖNETİMİ

Çalışma Sermayesi: Bir tesisin faaliyetine başlayabilmesi, faaliyetini sürdürebilmesi için kullanılan kısa sürede paraya dönüşebilme özelliği olan varlıklar ve yapılan harcamalardır.

Çalışma Sermayesine “işletme sermayesi” de denir. Dönen varlıklar, brüt çalışma sermayesidir. Net çalışma sermayesi dönen varlıklarda n kısa vadeli yabancı kaynakların çıkarıldığında kalan farktır.

Dönen Varlıklar:

Hazır Değerler
Menkul Kıymetler
Alacaklar
Stoklar
Gelecek Aylara Ait Giderler
Gelir Tahakkukları



ÇALIŞMA SERMAYESİNİN ÖZELLİKLERİ

1- Bölünebilir özelliğe sahiptir.
2- Kısa vadeli ve likittir.
3- Çalışma sermayesi unsurları hareketli ve birbiriyle ilişkilidir.
4- Çalışma sermayesi kararları kısa zamanda revize edilebilir.
5- Yatırımların işletmenin risk derecesi üzerinde etkisi sınırlıdır.

ÇALIŞMA SERMAYESİ ÇEŞİTLERİ

1- Sürekli Çalışma Sermayesi: İşletme faaliyetlerinin en üst düzeyde bulunması halinde faaliyetlerin aksamadan yürütülmesine olanak sağlayan minimum dönen varlık toplamıdır. Sabit çalışma sermayesi olarak da nitelendirilir. Uzun vadeli kaynaklar ile finanse edilmesi tercih edilir.

2- Değişken Çalışma Sermayesi: Mevsimlik dalgalanmalar sonucu çalışma sermayesinden ayrıca ihtiyaç duyulan sermayedir. Kısa vadeli kaynaklar ile finanse edilir.

3- Olağanüstü Çalışma Sermayesi: Yangın, savaş, grev gibi durumlarda ihtiyaç duyulan sermayedir. Kısa vadeli borçlanma ile karşılanmalıdır.

ÇALIŞMA SERMAYESİ YATIRIM POLİTİKALARI

1- Atılgan Çalışma Sermayesi Politikası: Dönen varlıklara daha az yatırım yaparak likitenin düşük tutulması, riskin düzeyinin arttırılarak varlıkların oluşturulmasıdır.

2- İhtiyatlı Çalışma Sermayesi Politikası: Dönen varlıklara daha fazla yatırım yaparak likititenin yüksek tutularak riskin düzeyinin düşük tutulması


►ÇALIŞMA SERMAYESİNİN FİNANSMANI

1- Dengeli Finanslama Stratejisi: Duran varlıklar ile çalışma sermayesinin süreklilik gösteren kısmı uzun vadeli kaynaklar ile, dalgalanma gösteren kısmı kısa vadeli kaynaklar ile finanse edilmelidir. Bu sistemde kaynak maliyeti yüksektir.
2- İhtiyatlı Finanslama Stratejisi: İşletmenin sahip olduğu tüm varlıkların uzun vadeli kaynaklar ile finanse edilmesidir.
3- Atılgan Finanslama Stratejisi (Atak Finansman): Dönen varlıklar kısa vadeli yabancı kaynaklarla, duran varlıklar uzun vadeli yabancı kaynaklarla finanse edilir.

►Karlılık diğerlerine göre daha yüksektir.


Sınav Sorusu…

Dönen Varlıklar 150,000,000
Duran Varlıklar 250,000,000
Kısa Vad. Yab. Kay. 50,000,000
Uzun Vad. Yab. Kay. 70,000,000
Özkaynaklar 280,000,000

a- Yukarıdaki verilere göre net çalışma sermayesi ne kadardır?

150,000,000 – 50,000,000 = 100,000,000

b- Yukarıdaki verilere göre çalışma sermayesi ne kadardır?

Dönen varlıklar = 150,000,000



ÜNİTE 7

NAKİT YÖNETİM

Nakit yönetiminin Amacı: İşletme nakit açığı verdiğinde açığı tamamlamak, nakit fazlası verdiğinde bu fazlalığı finansal varlıklarla değerlemektir. En likit kalem nakittir.

NAKİT VE NAKİT BENZERİ DEĞERLER

1- Hazır Değerler: Nakit olarak elde bulunan veya her an nakite çevrilebilen varlıklardır. Kasa, banka, alınan çek, diğer hazır değerler (Pullar)
2- Menkul Kıymetker: Hisse senetleri, tahviller, diğer menkul kıymetler (repo, yatırım fonu, finansman bonosu)


NAKİT YÖNETİMİ

Nakit yönetimi ile hedeflenen likitite ile uzun vadeli karşılık arasında denge kurmaktır.


İŞLETMELERİN NAKİT BULUNDURMA AMAÇLARI

1- İşlem Amacı: Günlük faaliyetlerin yürütülebilmesi için gerekli olan paranın bulundurulması
2- Tedbir Amacı (ihtiyat amacı)
3- Spekülasyon Amacı: Gelecek ile ilgili beklentiler doğrultusunda fiyat, faiz, döviz değişimlerinden bir gelir elde etmek amacıyla yapılan işlemdir.

Konsolidasyon : Borcun vadesinin uzatılması

PİYASA TÜRLERİ

1- Para Piyasası: Kısa vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasadır (bankalar)
2- Sermaye Piyasası: Uzun vadeli fon arz ve talep edenlerin karşılaştığı piyasadır (borsa)

NAKİT FAZLASINI DEĞERLENDİRMEK AMACI ile YATIRIM YAPILIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

- Vade
- Risk
- Likitide
- Getiri
- Vergilendirme

REPO: Bir menkul kıymetin geri alınma taahhütü ile satılmasıdır.

TERS REPO: Bir menkul kıymetin satma taahhütü ile alınmasıdır.

YATIRIM FONU: Halktan tolanan paraların yatırıma dönüştürülmesi (pörtföy yönetimi). Fon arz edenlerile talep edenlerin karşılaştığı piyasadır.

B tipi finansman bonusu: Diğerlerine göre daha garantilidir. Çünkü banka kredisiyle desteklenmiştir. En iyi yatırım alternatifi olarak gösterilir.

A tipi finansman bonosu: Garanti kaydı taşımayan finansman bonosudur. Bu bonoya yatırım yapmak risklidir.

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol